19:05 - TRT-6 doğru dürüst anlaşılmış değildir. Türk Devleti’nin sözcüleri her ne kadar ne yapmaya çalıştıklarını açıkça ortaya koyuyor olsalar da bazı Kürtler olayı “iyiye yormakla” adeta yarış içindedirler. Bir zamanlar, “gerici-feodal” diye niteledikleri insanların ölüm fermanlarını imzalayıp tebliğ edenler bugün Türk Devleti’nin psikolojik savaş makinasına omuz verme yarışındadırlar. Ne hazin! Neyse biz “duvar sana söylüyorum, gelinim sen duy” darb-ı mes’eline uygun bir şekilde halkımıza seslenelim...
19:19 - Türk Devleti, yerel seçimler düzeyinde de olsa, Kürt siyasi muhalefetini boğmak için tarihinde giriştiği en büyük saldırısını düzenliyor. Seçim ilk kez MGK’nin komutası altında düzenlenen bir strateji ile yürütülmekte, kesin bir şekilde Kürd’ü evinde boğma kararlılığı göstermektedir.
11:45 - Türk Devleti’ni yönetenler 8 Mart’ta, Mewlûd Qendili dolayısı ile tarihlerinde ilk kez naklen yayınla, dört merkezde birden okunan Mewlûdları dinleyenlerine duyurdular. İlginç olan naklen yayın gibi son zamanlarda moda olan münafıklık propagandasının yapılış şekli değil, yayın planına alınan merkezlerdir. Böylece çeşitli halk gruplarına ve devletlere mesajlar verildi. Şimdi olayı daha iyi anlamak için naklen yayın planına alınan merkezlere bakalım:
19:31 - Başkan seçilmek ve iyi sandığınız bir ekiple çalışmak herşeyi bildiğiniz anlamına gelmez. Türk Devleti’ne, en aşağısından Kuzeyli Kürtler’in kellelerini altın tepsi içinde sunmakla, bölgede, ABD’nin önündeki sorunları azaltmaz, tam tersine arttırır. Bunu biraz açalım derim..
20:48 - Ben bu geziyi Kürtler’e getirileri ve Kürtler’den götürüleri açısından değerlendirmeye çalışacağım. Önce bir çerçeve dahilinde Obama’nın Türk Devleti’ne odaklanmasının sebeplerini (kendimce) ortaya koyacak, ardından bu gezinin Kürdistan’ı ilgilendiren bölümünü didikleyeceğim.
18:22 - Obama daha henüz Türk Devleti’ne varmadan önce muhalefet liderleri ile de görüşmek istediğini bildirmişti. Bazı hafif pürüzler aşıldıktan sonra Obama, her üç muhalefet lideri ile 15’er dakikalık birer görüşme yaptı. Şimdi Kürt Lider Ehmed ile görüşmesine biraz yakından bakalım..
16:02 - Ankara-İstanbul gösterilerinde, öğrenen ve öğreten bir kişi olarak Obama Bu kez günü birlik bir ziyaret için Bağdad’a indi. Türk tarafı elbette bu ziyareti biliyordu. Rüşvet gibi abartılı bir ağırlama ile “istedikleri” her yere götürdükleri Obama’yı daha önce hazırlanmış sorular soran seçilmiş bir “öğrenci” gurubu ile de karşılaştırdılar. Burada gurubun sorularından birini cevaplarken, Kürdistan’ın bağımsızlığına kesinlikle karşı olduklarını, söz konusu bağımsızlığın NATO üyesi Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye düşüreceğini üstüne basa basa söyledi. Bu sözler elbete Obama’nın ziyaretinin bir özetiydi.
22:02 - Hakkımda çıkan yazıları okumak için aylık olarak yaptığım google taramalarında Adil Kurtay adlı tanımadığım, ama PKK üye ve ya taraftarıı olduğunu yazılarından saptadığım bir şahsın yüksekten atan, cahil, güce tapan birinin yazısı ile karşılaştım. Şunu açıkça kaydedeyim ki, ben şu kritik günlerde bu kişinin yazısına cevap yazmayacağım. Geçmişteki yazılarımı okusun, aydınlansın, gücün ardına sığınmadan konuşsun, ondan sonra tereddütleri kalırsa “tartışırız”.
21:45 - Eski ve iddialı liderleri bağrında toplayan Net Kurd son günlerde, bir bayram havası içinde, Terete-altı’nın yayına başlamasını kutlamaktadır. İbretle seyrediyoruz. Bu malperin (Site’ın) yazarları, birçokları arasında eski PPKK Sekreteri Murat Cuwan, Eski Ala Rizgarî liderlerinden “Sert Kürt” İbrahim Güçlü, Eski KDP merkez kadrosu Epözdemir ve Hiç kimseyi beğenmeyen radikal İsmail Beşikçi de var! Nereden nereye..
17:03 - Türk Devleti bir sahtekarlık daha sergileyerek bazı üniversitelerinde hiç bir hazırlık yapmadan “seçime tabi ders” olarak Kürtçe öğretim başlatma kararı da almıştır. Oysa bu, göz boyamaktan başka ne olabilir ki? “Dostlar pazarda görsün” misali bir davranıştır bu. Söz konusu davranışları ile AB’yi “reform sürecini devam ettiriyoruz” sanısını uyandırarak kendi kafalarınca uyutmak, Kürtler’in xêrnexwaz kesimini ise argüman sahibi kılmak için bir tas çorba uzatmış uzatmış bulunuyorlar.
18:28 - PNA’ya konuşan Dr Mahmud Osman, önemli şeyler söyledi. Tümüne katıldığım görüşlerdir bunlar. Bu günkü yazımın merkezine bu demeci yerleştiriyorum. Bu demeçle Sayın Osman, Obama’nın Kürdistan’lı liderler ve Kürt Parlamento Heyeti (Iraq) ile yaptığı görüşmeyi, ruhu itibarı ile sonuna kadar açmaktadır.
19:04 - Türk Genelkurmay Başkanı 14.04’te Türk Basını’nın bazi usta yalancılarının ve bir iki “Doğrucu Davut”un dinleyici olarak katıldığı bir konuşma yaptı. Asıl dinleyiciler Harp Akademileri öğrencileri olarak takdim edilmişken asıl hedef kitle tüm Kürt ve Türk Halk kitleleri idi. Türk TV’leri bu konuşmayı hiç dokunmadan hedef kitleye ulaştırdılar.
19:21 - Başbuğ yukarıya aktardığımız Prof Heper’e ait saptamaya verdiği acaip cevapla manipulasyona ne kadar yatkın olduğunu gösterir. Aklı başında hiç bir bilim adamı Başbuğ’un 1938 ile 1984 arasında Kürdistan’da ve Türk Devleti’nde “huzur ve barış ortamı”ndan bahsetmez.
19:01 - Kürdistan’daki direnişleri, cumhuriyetin başlattığı modernleşme ve merkezileşmeye karşı “yerel tepki” olarak olarak nitelemesi veya göstermesi elbette kabul edilemez. Ortalık yerde aldatılmış bir milletin, orantısız güç kullanarak bu aldatılmayı engelleme çabası vardır. Erzurum ve Sivas Kongreleri hazırlanırken Mustafa Kemal şunları söylüyor: Devletin parçalanmasının sözkonusu olduğu bir sırada, İngilizler'in propagandasıyla ortaya çıkan ve Kürdistan'ın bağımsızlığını isteyenler gibi akımlar da, karşılıklı görüşmelerle, bu düşüncenin savunucuları, halifelik ve saltanat çevresindeki ortak amacımıza çekilerek durdurulmuş ve kongreye çağrılmışlardır.."
14:22 - Başbuğ ve 14 Nisan’da yaptığı konuşmayı hazırlayan ekibe cevap olarak üç gündür yazdığımız seri makaleleri bu sonuç yazısında toparlayacağım. Öncelikle şunu kaydedeyim: Başbuğ ve ekibinin hazırladığı metin, içinde Obama ile ilgili sözler bulunmasına rağmen, aylardır üstünde çalışılan bir metindir. Daha önce İmralı’ya da gönderdikleri belli olan ana tezlerini, yeni gelişmelerin ve ABD’nin yeni yönetiminden aldıkları tavizlerin de etkisi ile beslemiş ve hedef kitleye sunacak duruma getirmişlerdir.
14:20 - Türkler 14 Nisan’da, Başbuğ’un tehditkar konuşması eşliğinde pro-Kurd Parti DTP’yi hedef alan saldırılar eşliğinde geniş bir tevkif hareketi başlattı. Bu tevkifata karşı, Kürtler’in yetersiz reaksiyonu hariç, ne Türkler’den, ne AB’den ve ne de ABD’den bir ses çıkmadı. O AB ki demokrasi şampiyonluğunu kimseye kaptırmaz! O ABD ki “silahla Kürt Sorunu hal olmaz” der!
10:34 - Kürdistan’da, İlhakçı Türk Devleti tarafından bir sivil savaş durumu oluşturuluyor. Bu savaş durumu hiç bir sınır tanımayan şiddet, yalan, iftira, manipulasyon eşliğinde sürdürülüyor. Türk Basını kelimenin tam anlamı ile kuduz yaratıklar gibi ağızlarından salya akıtarak Kürtler’in her sözcüğünü, her hareketini çarpıtarak veriyor, “yine zehir saçıyorlar” gibi cümlelerle Kürd’ü küçük düşürme denemesine girişiyorlar. Sanki Halkımızın umurunda imiş gibi.
18:28 - Bu soruyu sorana hiç rastlamadım. Bundan dolayı Türk mezaliminin arttığı bu günlerde bu soruyu sormanın tam zamanıdır diyorum. Çünkü bilgisizlikten olsun, iyi niyetten olsun her ne ise soru sormayı unutarak şablon cevaplara yamanıyoruz. Şimdi içten bir duygu ile soruyorum: Siz hiç tarihin derinliklerine dalarak bu soruya cevap aradınız mı? Tarih boyunca Proto-Kürtler’den tutun, günümüze kadar olan süre içerisinde Türkler ile, bilerek ve isteyerek, hiç elele tutuştuğumuz oldu mu?
16:58 - Obama Beyaz Saray’ı devraldığından beri Ankara hakkındaki bütün menfi düşüncelerini bir kenara atarak, Türk Devleti’ne misafir bir iktidar ortağı davranmaya başlamıştır. Ermeni soykırımını unutan Obama, böylece ne kadar güvenilemez bir kişiliğe sahip olduğunu da göstermiş oldu. İşte bundan cesaret alan Ankara-Bağdat hattı ayaklarını uzattıkça uzatmış bulunuyor..
10:05 - “Biz çocukları nasıl öldürdüğünüzü biliyoruz” RTE İsrail Cumhurbaşkanı Perez’e aynen bunları söylemişti Türk Hükümeti’nin başı.
07:22 - Amed’de Koşuyolu adı verilen mevkide termoslu bomba kullanarak 7’si çocuk 10 kişinin ölümüne yol açan HT denilen unsur, olay öncesi ve sonrası eylemleri ile ilgili geniş bilgi vermesine rağmen, Türk Rejimi, yazılı ve görsel basını dramatik bir müzik eşliğinde gerillanın kan dökmekten ne kadar hoşlandığını göstermek istemişti.
21:09 - Türk Devleti’nde ve tabanında büyük bir boğuşma cereyan ediyor. Bir tarafta Erdoğan’nın elinde devlet güçleri, diğer tarafta Ergenekoncular, aralarında al-Qaida’nın da bulunduğu iki İslami Hareket ve eğer “tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye” sloganındaki milliyetçilik kokan kısımları ayıklamamışsa bütün Türk Solu.. Bunların birine sempati ile bakabilirsiniz. Ama “dolduruşa” gelerek taraf tutma gibi bir lüksünüz yoktur. Zaten bir şeyleri böylesine bir tavırla değiştirmek de mümkün değil.
15:02 - Türkler, Farslar, Araplar... Vee yeniden Amerikalılar.. Hepsi boş buldukları meydanda bana dillerini çıkarıp ne yapmam gerektiğini söylüyorlar.. Hepsinin ruhuma, maddi varlığıma dayattıkları tek şey var; KÖLELİK.. Daha evvelsi gün ırkdaşları köle olarak satılan Obama dahi “boyun eğ!” diyor. Gel de dayan buna.
19:55 - Önce bazı saptamalar: -DTP Türk kanunlarına uygun olarak kurulmuştur. Eğer kanun dışı kurulsaydı, politika yapmasına izin verilmezdi.. -DTP bundan dolayı şikayetlerini Türk hukuk silsilesine uygun olarak dile getirir. Ama Türk hukuk silsilesi politiktir ve Kürdistan’daki işlevi DTP’yi desteklerinden koparmak, iş yapamaz duruma getirmek ve böylece boğmaktır. -Kürt insanı için Türk Devleti’nin hukuk sistemi neredeyse kapanmıştır. İnsanların fiziki olarak yokedilmesi tüm hızı ile devam etmektedir. -Bu durumda mücadele eden bir Kürt partisi, sert ortama karşın, zayıf da olsa bir savunma sistemi oluşturma çabasındadır. “Daha fazlası yapılmalıdır” diyen Kürt odakları varsa buyursun yapsınlar..
11:12 - Öncelikle Türk Devleti’nin sebep olduğu Mardin’deki katliamı şiddetle kınıyorum. Köyden göçe zorlananların topraklarının paylaşımı dolayısıyla ve Türkler’in verdikleri silahlarla gerçekleştirilen bu korkunç katliamdaki vahşeti de unutmuyoruz. Bir avuç toprak kalacak diye beşikteki ve ana karnındaki bebeği gözünü kırpmadan öldüren bir yaratık, nemenem bir yaratık olabilir?
18:00 - Evet, Kürt Milleti büyük bir psikolojik abluka altına alınmıştır. Bunda Türk Devleti vasıtası ile ABD’nin rolu belirleyicidir. Güney Batı’da Yetim-i Esad Rejimi eli kolu serbest, Kürtler’i ye3niden ve yeniden yurtlarından uzaklaştırıyor. Bunu yaparken, ABD’nin “stratejik müttefik”i Türk Askeri ile ortak askeri manevralar yapıyor. Hem de açık açık bu manevraların Kürtler’e karşı yapıldığını açıklayarak.. İran ise pervasızca Kürdistan’ı bombalıyor, hem de Obama’nın zımni desteği ile.
20:35 - Yazı iki bölüme sarktı, ama gerekliydi. Çünkü dert büyük, konuşulanlar ise kişisel. Milli konulara girmek sofraya konan günü geçmiş salata gibi pörsümüş bir vaziyette sırıtıyor. Olmuyor, hiç olmuyor. Herşeyin elden gitmesi gibi bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuz bu safhada hala şu güce veya bu güce dayanarak, kendi içimizden birilerini tasfiye etmeye kalkmanın adını siz koyun.
19:10 - Doğan Grubu TV’lerinde, özellikle DTV’de Birand denilen Şebek maymununun (şebek maymunlarından özür dilerim) haberleri okuma tarzı devresel olarak değişir. Savaşın eli kulağında olduğu psikolojik saldırı devrelerinde bu unsur haber bültenini adeta bir savaş alanındaymış gibi okur. Bir tek onuncu yıl ve akdeniz marşı eksiktir. İşte bugünlerde bunu yaşıyoruz.
14:09 - Türk Savcı birdenbire, bir yerine bir şey batmışcasına sıçradı ve beş DTP’li vekilimizi ifade vermeye çağırdı.. Bu vekillerimiz; Selahattin Demirtaş, Emîne Ayna, Aysel Tugluk, Fatma Kurtulan ve Sebahat Tuncel Türk meclis seçimleri öncesinde yaptıkları konuşmalarda “suç işledikleri” gerekçesi ile o zat-ı ne muhtereme ifade verecek ve belki de tutuklanacaklar..
19:03 - İkinci konu laiklik mitingleri.. Bence laiklik mefhumu Türkler’in mevzuat ve dillerinde yeni bir din haline gelmiştir. Bu din Atatürk’ün sahneye koyduğu asimilasyon oyununa yardımcı olacak, zaten bir “milletler mezarlığı halinde bulunan yeni Türk Devleti’nin ve ne idiğü belirsiz yeni Türk Milliyetçiliği’ni güçlendirecekti, öyle de oldu.
21:32 - Türk Devleti, görsel ve yazılı basını ile, 18 Mayıs’tan itibaren Tamil Halkı’nın düştüğü güç durumdan o kadar hoşnut olmuş ki, bir milletin ezilmesinden vahşice bir zevk aldığını hiç bir tereddüte yer bırakmamacısa açığa vuruyor.
22:36 - Gözyaşları tümden dinsin. Bu; Kürtler’in, insan sınıfına giren Türkler’in ve tüm insanca düşünenlerin dileğidir. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın... Kürt, bu savaşta en fazla kanı dökülen inkar edilmiş, vatanı ilhak edilmiş bir milettir. Bundan dolayı Kürt’ten gelen feryat iyi okunmalıdır.
17:43 - Ey yüzyıllardır ezilen, gün yüzü görmeyen Büyük Millet’im.. Canlıların şimdiye kadarki kaderinde doğumu takip eden bir ölümü de göğüslemeleri şartı vardır. İnsanlar bir istisna teşkil etmezler. Kimisi “yaradan beni alacak” der, dualar ve ibadetlerle o inandıkları yaradanın yakasına yapışarak cennete, gökyüzündeki tanrısal krallığa, büyük ve sonsuz mutluluk ışığına kavuşmanın savaşını verir, kimisi de doğaüstünü red ederek yaşam boyu bir savaşım verirler. Biz Kürtler bir istisna teşkil etmeyiz, canlıyız, insanız.. O bilinen sona doğru hızla kayıyoruz.
11:50 - Cevaplarımdır
22:40 - Dileklerin için teşekkürler Murat.. Umarım hizmet için vaktim olur..
18:18 - Diyarbekirli; duygulandıran yazınız için teşekkürler. Bana güç verdiniz..
09:29 - Sayın Sihat Nerweyî, Sayın eski arkadaşım Ziyar..
21:30 - Sayın Kurdek.. Kısa ve duygulu notun kuvvet verdi..
16:31 - Uzun süredir düzgün yorumlarıma ara vermiş bulunmaktan dolayı üzgünüm.. Rahatsızlığım belki de derdimi anlatabilme noktasında beni sıkıştıracaktır. Ama mümkün olduğunca yazmaya devam edeceğim.
22:52 - Sizlerden uzun bir süre uzak kaldım. Öyle görünüyor ki, zaman zaman herhangi bir tedavi kurumunda sizden uzak kalmaya devam edeceğim. Elimde olmayan bir sebeptir bu. Geçen günler zarfında aldığım telefonlar, e-mailler, bizzat ziyaretler ve siteye asılan yazılarla beni daha da güçlü kılan akraba, dost ve Kürdistani yol arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Emin olun ki çok güçlüyüm. Fiziki yok olma sürecim kısalsa bile gözlerimde korku anlamına çekilebilecek bir ifadeyi hiç kimse yakalayamaz. Düşünün; Kürdistan’da her gün ocaklar sönüyor, dal gibi delikanlılarımız vatan topraklarına düşüyorken ben rahat bir yatakta yatarak son durağı bekliyorsam, utanç duymalıyım.
14:07 - Kendinizi zorlayın zaza Kürtler’i ve bu yazıyı okuyun. Diğer Kürtler de bundan çok şey çıkarabilirler.. Üşenmeden okuyun bu masalımsı hikayeyi..
19:06 - Güney’de Hewlêr’de cereyan eden bazı nahoş olaylar dışında tüm gözlemcilerin kabul ettiği seçimler yapıldı. Kürdistani Liste yeniden en fazla parlamenteri çıkardı, Mesut Barzani büyük bir çoğunluğun ve ilk kez doğrudan doğruya halkın oyu ile başkan seçildi. Tüm seçilenleri kutlarım.
14:43 - Önce kendim ile ilgili bazı saptamalarda bulunayım: Benim Sirac Kekuyon olarak bu saatten sonra hiç bir lidere, organizasyona veya herhangi bir grup tarafından pohpohlanmaya ihtiyacım yoktur. Bana şu anda iki yıl ömür biçilmektedir. Bu durumda, ömrünü Kürdistan’a vermiş bir insan olarak kime yaslanmaya ihtiyacım olabilir? Ben Kürdistan’ım, partim Kürdistan’dır. Bu kadar.
13:12 - Kuzey’de AKP’nin başlattığı ve adını “demokratikleşme” veya “Kürt Meselesi” olarak öngördüğü’ daha sonra “milli birlik” projesi falan gibi bir ad taktığı yeni bir atılım başlatmış bulunuyor. Bu çerçevede önce Erdoğan-Ahmedê Qenco görüşmesi gerçekleşti. Daha sonra bu kez Türk İçişleri Bakanı devreye sokuldu ve bir seri görüşme başlatıldı. Hiç birşey açıklanmadan görüşmeler sürdürülüyor.
11:32 - Kürt dinle! Dinle de not et. Türk TV’lerine kanma! Onların tehditlerine, övünmelerine ve seni aşağılamalarına papuç bırakma! Aynen mukabelede bulun. Baş düşman tarafından yazılan ve uygulanmakta olan senaryoları anla, bil!
12:22 - “Gemi su alınca ilk önce fareler kaçar” derler. Saçlarını değirmende ağartmış, vicdani hiç bir sorumluluk taşımayan Yaşar gibi, Kemal gibi kişilikler bu sınıfa girerler. Bazı önde gelen ses sanatçılarını saymıyorum bile. Biri şu partiyi MİT kurdurttu, diğeri ise ipin çekildiğini övünerek anlatır..
13:22 - Son zamanlarda yükselen iç ve dış sesler bir pazarlama olayı yaşadığımıza işaret ediyor. Kürdistan’ın satışına teşebbüs etmeler ciddi bir şekilde söz konusudur.. direkt olarak gerçekleştirilemeyen yutma eylemi kalleşçe oyunlarla, tehditlerle, şantajlarla yerine getirilmeye çalışılıyor.
09:59 - Ülkemiz Kürdistan’da yaşayan vatandaşlarımın maruz kaldıkları büyük sel felaketinde hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, sabır ve metanet diliyorum.
12:10 - Nêçirwan çıkıp şunları açıkça söylüyor: -Dağdan indirme planını MİT ile birlikte hazırladık(!). -Türk’e sıkılan her kurşunu bize sıkılmış olarak kabul ederiz! -Önce Maxmur’dan başlanmalı...
14:20 - Uzun süreden beridir sizinle görüşlerimi paylaşma olanağı bulamadım. Kürt Düşmanları sevinmesin. Günlük olarak bana gönderdikleri tahripkar ve tahrikkar on cıvarında mesajın bunda hiç bir etkisi olmadı. Ben bir Kürd’üm ve her Kürt Yurtseveri gibi, mücadele mazim doğuştan itibaren başlamıştır. Bunu Türk Devleti’nin kontraları, MİT’i, Özel Harp’te psikolojik savaş senaryoları ile ortaya çıkan kadroları ve onların yerli işbirlikçileri böyle bilsinler..
00:09 - Türk Devleti’ni yöneten çapulcular takımı nihayet gerçek yüzlerini bütün çıplaklığı ile gösterdiler. Hedefleri Kürtler’i tarih sahnesinden tamamen silmek olan bu Moğol Artıkları, şu anda en fazla bildikleri şeyi; aldatma, hile, desise dolu en vicdansız senaryolarını yazıyor, uyguluyorlar..
21:18 - Cevaplar
16:19 - Bu yazıyı yazarken yukarıda adını başlık yaptığım şarkıyı dinliyordum. “bir gün yeneceğiz” gibi bir anlama geliyor. Şarkı’nın hedefinde hazır yiyiciler, sömürücü ve sömürgeciler, inkarcılar, ırkçılar, ilhakçılar var.. Velhasıl tüm toplumsal akıl engellilere karşı söylenen bir melodidir bu..
08:55 - İro Belavokek bi rîya e-mail hat.. Ez bi xwe ji pêşveçûnên Başûr nerehatim. Belavok ji alîyê Sekreterê giştî ye PDK-Bakûr, yê berê; Rojhat Amedî ve hatîye nivîsandin. Rojhat dest bi meşekî dike. Wê ji Hewlêrê derkeve biçe Barzan.. Umud dikim kû hêzên sereke yên Başur, helwesta xwe ji berçavan derbaz bikin. Rewşa Kurdistanê ya giştî, teybetî ya Bakûr berbiçavane.. Erîş û hesabên Dewleta Tirk ser Kurd û Kurdistanê jî berçavane.. Ez wek Kurd kî umud dikim wê bala Hêzên Başûr were kişandin. We meş Zarar nede Têkoşîna Kurdistanê- ASK
10:43 - Bütün haklılığını elindeki kitle kırım silahlarından alan Siz! Sağı ve sahte, Ergenekoncu solu ile Siz! Hukuk sistemleri kanun sistemi olarak doğan Siz!
10:50 - Türk gazetecilerinden bir kaç ne idüğü belirsiz kişi, Sayın Türk’ün bugünkü açıklamasında ''Sayın Öcalan da parlamento zemininin terk edilmesinin doğru olmadığını ve mücadelenin devam etmesini istediğini bize ilettiler'' demesini içlerine sindiremiyor, kin kusuyorlar.. Bu hezeyana kapılmayan bazı yazar ve gazetecileri elbette tenzih ederim.
10:50 - Mahmur Türk Devleti’nin Kürdistan’da uyguladığı zulümden kaçan Kuzeyli Kürtlerler’in Güney’de sığındıkları ana kampların üçüncüsüdür. Bu kamların ikincisi olan Etruş’u ben de ziyaret etmiştim. Kamptakiler, maalesef, sürekli olarak Güneyli hemşehrileri tarafından taciz ediliyor, hayvanlarına el konuluyordu.
17:52 - İçten yazıların, devreye girişteki zamanlaman, ne istediğini her zaman dürüstçe ifade etmen, seni hiç görmemiş olsam da bir dost gibi severek okumama yol açıyor.. Seni anlıyorum.
14:17 - Kürt Milleti her yıl, gün, ay ve an tehdit altında! İster seçilmiş olsun, ister halkın belde düzeyindeki önderi olsun veya ister halkın kendisi olsun, hiç kimse yarınından emin olamıyor. Uzub yıllar önce “Gece işçileri” adını verdiğim Türk Polisleri, her an her Kürd’ün kapısını çalabilir, ailenin gözü önünde hakaretler yağdırarak insanlarımızı derdest edebilirler.
12:00 - Türk Özel Harp Dairesi yazarlarına... Dün hepiniz Amed Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Baydemir’e bir koro halinde yüklendiniz.. Bu “vahşi” insandan ne kadar uygar olduğunuzu göstermek için çırpındınız.. Her zamanki gibi, bu saldırı dolayısı ile varmak istediğiniz yeri ve amacınızı biliyoruz. Ama varamayacaksınız!
16:11 - Bugün (25.12.2009) Türk Devleti’nin en büyük sahtekarlığını sergilediği, görülmemiş kirlilikte bir savaşı başlattığı bir gündür. Tüm hatları ile sistemli bir saldırı başlatan Türk Devleti’nin Başı, Türk Meclisi’nin Başı, Hükümetlerinin başı, Askerbaşı ve bilmem “neyinizin” başı kişiler ortamı itina ile hazırlayarak düğmeye başmış bulunuyorlar..
14:19 - Dünyanın en eski uygarlıklarının tesisinde ve insanın insanlığa doğru evriminde toprak olarak hep Kürdistan’ı, yaratıcı olarak hep Kürd’ü görürüz. Ulusal gurur taşıyan hiç bir Kürt bu yürüyüşü başkalarına peşkeş çekmez, ortak kılmaz. Kişilik, gurur, haysiyet ve onur ulusal olmalıdır. Başkalarının maşası haline gelmiş olan aşağılık yaratıklarda bu kişisel değerleri bulamazsınız..
11:53 - Bu yazının üstünde ciddi bir şekilde durulması, başta siyasi öncülüğü elinde tutan Kürt Örgütü’nün olmak üzere her Kürd’ün görevidir. Özellikle öncüler geniş yürekli ve devrimci ruhla hareket etmedikçe her uyarıya kulak kapatırlar. Bazıları ben merkezci, biata mecbur bırakıcı siyasi bir profil çizmekten vazgeçmedikçe yazılanların kıymetini kavrayamazlar. Bu yazıdan itibaren bu zihniyetin sahipleri ile direkt dialog arayışını bırakıyorum.. Ama Kürdistan için her Kürd’ü sözümü budaktan sakınmadan gerekirse en sert bir şekilde uyaracak eleştireceğim.. Anlaşılsın!
09:13 - Yazınız tuhaf..
12:25 - Ey “Açılımcı” “Müslüman” Erdoğan! İnkarcıların doğru bir iş yaptıkları nerede görülmüştür? Kürd’ü bir halk olarak inkar ederek, tek tek fertler olarak gören Sen! Alevi’yi “Müslümanlığın bir mezhebi” olarak göstermeye çalışan Sen! İnsanların dinlerini bile değiştirmeye, kişiliklerini yok etmeye çalışan Sen! Çingene’yi sürgün eden zihniyetin bir nüansı olan Sen! Süryani’yi yok sayan Sen! Bütün bunlara rağmen açılım şampiyonluğuna soyunan yine Sen! Sen kimsin be adam?
15:33 - Planlı saldırı hedef şaşırtma metodları kullanılarak devam ediyor. Bunun en son örneği, Baydemir’e suikast yapılacağı ihbarının Türk Polisi kanalı ile gelmesidir. Baydemir, Türk Polisi’nin “seni koruyalım” teklifini elinin tersi ile itince bu kez polisleri; “suikastı yapacak olan PKK’dir” hamlesini yaptı.
18:18 - Yazımda hiç bir yerde “Alman bir dost”tan bahsetmiş değilim.. Üstelik isim vermediğim Avrupa Ülkesi’nin Almanya olmadığı açıktır..
08:40 - Ben yazmayalı beş ay geçti.. Hastalığın yarattığı potansiyel düşüklüğü ile boğuştum ve yeni projemin birinci kitabına son noktayı koydum.. Hastalık beni hala yenemedi. Yazıp, telefonla arayıp bizzat ziyaret ederek durumumu soran arkadaş ve dostlara gururla bildiririm.. Şunu çok iyi anladım; hastalıklara yenilmek düşmana teslim olmakla eştir. Bir ömrün var onu yaşayacaksın. Ama o ömrü bir kurşuna çevirmek, bu kurşunu kullanarak son demlerine kadar savaşmak senin elinde..
17:27 - Liderlik vasfı olmayan Obama’nın okşaması ile şaha kalkan Erdoğan, Ortadoğu’da lider konumuna gelmeyi kolay bir hedef olarak önüne koydu. Arap kartını oynadı.. İran kartını da unutmadı.. Ermeniler’le adeta dalga geçmeye kalktı.. Grekleri dar sokakta iflas eden ekonomilerini kurtarmak için ceplerinde para ararlarken kıstırdı.. AB’ye hafiften rest çekti.. ABD Kongresi’ni “sindirdi”..
14:17 - Türk Devleti kükrüyor.. Başbakanları kükrüyor.. Muhalefeti kükrüyor.. Askeri kükrüyor.. Size yan bakanın vay haline!
21:28 - Türk Devleti bir yandan ABD ve AB’ye çatarak (şimdilerde “sitem” ederek) parsa toplamaya çalışırken, öte yandan da hiç bir sınır tanımayan bir terör dalgası estirerek Kürt Halkı’nın üstüne gidiyor. Bu sonuncusu Türk Devletleri’nin ezeli taktiğidir. Dünyada bilinen ilk psikolojik savaş uzmanı olan ve “bizden” dedikleri Moğol Hükümdarı Cengiz Han’dan ödünç alan ve dünyanın bu en kanlı hükümdarı sıfatını kimseye kaptırmayan kişiden kalma taktiklerle; ezilenleri, inkar edilenleri, ülkeleri ilhak edilmişleri sindirmeye çalışan Gül-Erdoğan-Başbuğ üçlüsü iş başında.
18:10 - 1925, 1924’ü saymazsak, Kemal Paşa döneminde yaşanan en büyük, en planlı Kürt Katliamı’nın yaşandığı yıldır. Türk Meclisi’nin kuruluşuna kadar Kürtler’e verdiği hiç bir sözü tutmayan Kemal Paşa, ulusal devlet veya üniter devlet kurma yolunda tek engel olarak Kürtler’in kaldığını zaten biliyordu. Çerkezler’in, Lazlar’ın ve Gürcüler’in bağımsızlık arzularının, Çerkez Ethem misali’nde olduğu gibi, yer yer kendi yurttaşları tarafından kırıldığı bir coğrafya’nın tümünü türkleştirmek artık oldukça kolaydı.
09:57 - Kürdistan’ın Kuzey’i başta olmak üzere, Güney, Doğu ve Güney Batı “parçalarımız”da yaşayan Kürtler’e savaş ilan eden iğrenç, komşularının yardımı ile gerdeğe girmekte bir sakınca görmeyen bir devlet yapısı ile karşı karşıyayız. Ekonomisi, Batılı büyük devletlerin gözyumduğu uyuşturucu ticareti ile can bulan bu devlet, Türk Devleti’dir (1996’da bir Türk Dergisi bu “ticareti” ıspatlayan yazılarından dolayı yayın hayatına son vermek zorunda bırakılmıştı). İşte bu ticaretin verdiği imkanlarla palazlanan devlet kontrollu “gizli” ticaretin de katkısı ile silahlandırılan ordusu, en üst düzeye çıkarılan haber alma sistemi, güçlü bir özel harp dairesi yeniden yaratıldı.
18:40 - Münafıq Erdoğan yarın Çolig’e geliyor.. Sizden Türk Devleti’nin Kürdistan’daki egemenliğini biraz daha pekiştirmek, Bunu size onaylatmak için geliyor.. Onu gereği gibi, bir münafıq nasıl karşılanıyorsa öyle karşılayın..
12:48 - Sanırım, Bay Kahraman’ın 22.01.2011 tarihli Özgür Politika’da yayınlanan yazısını okuyan her Bingöl’lünün tepesi atmıştır. Hizbê Kontra dediği, Halk arasında Hüzb-ül Kontra olarak bilinen parti elemanlarının Çolig’de toplaştığı, Çoligliler’in de bunları kucakladığı gibi bir teze (kendisine bakılırsa gerçeğe) dayanarak söz konusu “yazı”yı ortaya çıkarmıştır. Çolig’e “kara yara” diyen bu sayın zat, hiç bir tereddüt göstermeden orada yaşayan insanlara hakaret üstüne hakaret yağdırıyor..
19:53 - Şivan, Kürt Rönesansı’na katkın büyüktür. Sesinle, eski duruşunla, mazlumlardan yana tavrınla, bestelerinle, ajitatif sahne performansınla unutulması mümkün olmayan işlere imza attın. Bir tek Londra konserinin, dünya TV’lerinin yardımı ile dünyada 400 milyon insana ulaştığını hatırlamak yeter.. Kürt Halkı’nın (Milleti’nin) her önemli adımını sazın ve sesinle destekledin. Kürdistan Festivalleri’nde Sen vardın, Zaxo’da yine Sen. KDP Kongreleri’nin değişmez ismi oldun.. Sayın Barzani’ye de destek verdin. Roma’da Sayın Öcalan ile en son görüşen üç sanatçıdan biri Sen’din. “Gelê Kurdistan, şoreş û volkan” gençlerin dilinden hiç düşmedi. Kaç kişi Sen’in stranlarını dinleyerek dağların yolunu tuttu, hesaplanamaz.
10:18 - Türk Devleti, Kürdistan’ı tarihe gömmek için çok bilimsel metodlar kullanıyor. Bir yandan tüm hızı ile askeri alanda bahar saldırısına hazırlanırken., öte yandan psikolojik savaşın tüm inceliklerini kullanarak Kürt Ulusu’nun meşru hakları için “savaşma isteği”ni kırmak, aralarına nifak sokmak, para saçarak “önemli” zayıfları satınalıp kullanmak, umutsuzluk yayıcı yayınlar, dedikodular ve söylentiler yaymak suretiyle içten çökertme çabasından geri durmuyor. Olta atıyor, pislik türü bozguncular yemi yutma yarışına giriyorlar.
08:48 - Dikkat ederseniz konu ile ilgili üç yazı yazdım. Üç yazının üçü de başka açılardan psikolojik savaşın yeni boyutunu işlemiş bulunuyor. Buna dikkat edileceğini umarım. Çünkü Şıvan ile birlikte varılan aşamada Kürt Halkı’nın direnişinde en önemli halka olan sanat yönü çökertilmek isteniyor.
09:17 - Son vak’a aktuelleştiği günden bu yana yazılanları gücüm yettiğince takip ettim. Olayı hedef adamın kendisi dahil kimsenin anladığını sanmıyorum. Tabii ki bana cevap gönderen Dengbej mahlaslı insanımızı, dikkat çektiği harika alıntıdan dolayı kutluyor, olaaylara hakimiyetinin beni heyecanlandırdığını belirtmek istiyorum.
19:39 - Kürdistan bağımsız olması gereken, nüfusu 40 milyonu bulan ve şu andaki daralmış hali ile yüzölçümü 500 bin kilometre kare olan bir büyük ülkedir. Ama aynı ülke sanki bağımsızlığına kavuşmaması için çırpınan entellektuellerle (siz bunlara yarı-molla deyiniz) dolmuştur. Bu karşı çıkışlarını bir de gerekçe ile süslemişler ve “realite” (gerçeklik) diyorlar.
21:56 - Bay Kahraman’a Cahit’ten aldığım bir alıntı ile bugünkü “seminer”i başlatıyorum. Şöyle yazıyor Cahit (düzeltilmiş şekli ile): “Bingölde bir ara 120 bayan yurtsever arkadaşımız saçma bir gözaltına alma olayı ile karşı karşıya kaldı ve orda Polis yetkilisinin göz altına Alma sebebide şuydu . ( BURASI BİNGÖL CUMHURİYETİDİR BURASI DİĞER ŞEHİRLERDEN FARKLIDIR).” Ne fazla ne eksik.. Ama gel de bu tek cümlenin ifade ettiği anlamı Bay Kahraman’a anlat..
12:44 - Kadın yaratıcıdır. Bundan dolayı Paleolithic Çağ artifaktlarına baktığımızda, taştan yontulma silahların dışında rastlanan sanat yapıtları “Ana Tanrıça”yı betimleyen heykellerdir. Bu taanrıçaları Kuzey Afrika’da, Avrupa’da ve Kürdistan’da (Halaf, Hacci Firûz) görebiliriz.
08:52 - Çeviri hakkı
15:30 - Savaş, yani sertleşmiş politik mücadele çok cidi bir iştir. Kazanma “sanat”ını bilmeden bir savaşa/savaşıma girişmek anlamsız bir intihardır. Çünkü bilhassa devlet düzeyinde örgütlü bir güce karşı sadece belli bir düzeyde yarattığınız bir direnme makinasını kullanarak savaşıyorsanız, düşmanın/düşmanların yanlarına aldıkları dostlarına, deneyim birikimlerine, arşivlerine ve tahrip sanayii ürünlerine çok iyi vakıf değilseniz peşinen intihara kalkışmışsınız demektir.
16:05 - Bir önceki bölümde Türk Devleti’ni yöneten ve artık yeni bir dikta rejimi olarak tanımlanması gereken Münafık AKP iktidarının çok bilinçli bir şekilde ve dini bir elbise giydirmek suretiyle daha da derinleştirdiği psikolojik savaş yürüttüğünü gördük. Şimdi ben, Türk Devlet iktidarının bu hamlesine karşın neler yapılması gerektiğini ortaya koymaya çalışacağım.
19:22 - Türk Devleti’nin yeni başbuğu; Duçe Erdoğan, Obama ve Obama’ya bağlı cahil tayfası tarafından dünyaya meydan okuyacak kadar şımartılmış bir vaziyette yeni seçim-2011’e hazırlanıyor (biraz prestij kaybederekten). Erdoğan bu seçimleri kazanmak için provokasyon amaçlı bantlarda kullanmak için bazı kadınları kullanabileceğini şimdiden göstermiştir. Erkek egemen bir toplumda en kirli seçim kazanma yöntemlerinden biri rakiplerini tacizci göstermektir. Seçim-2011’i bu tür cinsiyet oyunların da yardımı ile de olsa kazanmaya çalışması elbette iğrençtir. Önümüzdeki Türk Meclisi seçimlerinde bu bataklık imkanların elverdiği kadar genişletilecektir.
10:03 - Yazılarımın izinsiz alınmaması hk
17:45 - 16. Mart.1988.. Newroz’a beş kala. Halabca’lının altında yattığı gökyüzünü kapsayan sarı, beyaz, kırmızı bulutlar.. Petrol kokuyordu Halabca sokaklarına indikleri zaman simsiyah kesilen o ölüm bulutları. Batılı yönetimlerin vicdansızlıydı gökyüzünün ölüm kokan o süsleri. Hiç hayra alamet değildi Halabcalı’nın gördükleri.. Dağılmadı o bulutlar. Az sonra ölüm olup yağdılar Halabca sokaklarına. Kapıları çaldılar birer birer. Babalar, analar, çocuklar.. Tarafı olmadıkları bir savaşın kusmuğunda boğuldular. Saddam bu sarı ölümü “Enfal”e bağlıyordu.
10:49 - Yer; Hakkarî.. Vakit; akşam saatleri. Her yaştan genç insan Newroz Ateşi yakmış etrafında govend’e durmuşlar. Tam da bu sırada kameraya bir görüntü takılıyor. Tepeden tırnağa kesk û sor û zer kırasını (yeşil kırmızı sarı elbisesini) giymiş 6-7 yaşlarında bir bayan takılıyor. İki eli ile tuttuğu ve göğsüne bastırdığı bir fotografla orada öylece duruyor. Fakat kameraman zomluyor bu bayanı.. Kamera bütün ihtişamı ile dünyaya bakan bir çift göze odaklanıyor.. Oradan damlayan gözyaşları.. Fotograftaki belli ki şehit.. Gülümserken gururla bakıyor hemşerilerine. İşte Kahraman bir Millet’in, Halk’ın Newroz’u bu zomlama bütün ihtişamı ile ortaya koyuyor.. o Küçük Bayan şahittir; şehitler Newroz’u izliyor!
21:51 - Libya Lideri geçmişte bazı büyük hatalar yapmıştır. Lockerbie bunlardan biridir. Ama ABD yönetimi de geçmişte Libya’ya saldırmadı mı? Trablusgarb’a bombalar yağdıran ve Kaddafi’nin ailesinden insanları bu bombalarla öldüren NATO’nun Lideri değil mi? Ömer Muxtar’ı 20.000 Libyalı’nın gözleri önünde asanlar İtalyanlar’dı.
15:34 - Aşağıdaki yazıyı benim yazımdaki saptamalarla kısmen de olsa çakıştığı için buraya aldım. İngilizce olan bu yazının faydalı olacağı umudu ile..
21:13 - Newroz-2011; Kürt Halkı’nın, öncü güçlerinin ve fedakar siyasi kadrolarının zafer kazandığı bir psikolojik mücadele mevzii olarak tarihe geçti.Üç milyonun üstünde insan meydanlara doluştu, taleplerini dile getirdi. Buraya kadar olan bölüm tartışıldı, yazıldı çizildi..
08:16 - a) Kemalist Faşizm Türk Devleti’nin cumhuriyet tarihi ile başlayan Atatürk tipi faşizm, hem mussolini’ye ve hem de Hitler’e çok şeyler öğretmiştir. Bunu ben değil, Hitler ve Mussolini’nin kendisi söylüyor. 1920-40 arası yıllarda Dünya’nın önde gelen on diktatöründen biri olarak kabul edilen Mustafa Kemal, faşizmin temel taşlarını çok planlı bir şekilde döşüyor, bu temel üstüne yeni bir devlet binası inşa ediyordu. Bu yeni devlet, ümmetçi Osmanlı İmparatorluğu’nu modernleştirme, içindeki Kürt, Laz ve Çerkezler’i ezip yok ederek yeni bir ulus yaratma, onun ideolojik temellerini oluşturacak kurumları oluşturma, faşizmin olmazsa olmazı olan sermaye piyasasını ve giderek büyük sermayeyi yaratma gibi ufukları olan ceberrut bir devlet olacaktı.
22:11 - Ömer Muhtar filmi bugünlerde her Türk'ün seyretmesi gereken bir filmdir.. Çünkü...
11:04 - b) İnönü dönemi ve sonrasında Kemalist faşizm.. Kemalist faşizm’i nüans farkı ile devam ettiren İnönü döneminin 1945’ten sonraki bölümü ABD’nin savaşı kazandığı yıllara denk gelir. Gerçi SSCB’nin de nüfuzunu genişlettiği yıllar da 1945’ten itibaren başlar ama, bizim için esas olan Türk Devleti’nin yürüyüşünü izlemektir.
13:11 - c) Erdoğan ve Neo-faşizm İslami kılıflı faşizm, 28 Şubat darbesinden sonra asıl yönünü bularak, ABD’nin yörüngesine girmiş, büyük bir hızla kitleselleşme yoluna girmişti. Çünkü ABD’nin islami terörün yükseldiği, piyasa ekonomisi veya kısaca sömürü düzenine de darbe vurduğu bu zaman kesitinde böylesine bir yönelişe ihtiyacı sonsuzdu. Destekledi, teşvik etti. Fazilet Partisi’nin kapatılması ile Erbakan türü radikal islamizm ile yollarını ayıran ve bu partinin kapatılması ile kurulan Saadet Partisi’ne katılmayan Erdoğan ve adamları tarafından ABD’nin istekle desteklediği bir yola girilmişti.
14:15 - Abant Platformu 4-6 Temmuz tarihleri arasında Abant'ta yapılacak "Kürt Sorunu: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak" konulu toplantıyla ilgili basın açıklaması yaptı. İki gün sürecek toplantıyla ilgili yapılan açıklamada toplantının hangi başlıklar altında yapılacağı öne çıkartılıyor.
09:09 - Bu satılmış yönetim, bu onur yoksunu partiler size layık mı?
21:13 - Sonuç Faşizmin Erdoğan tarafından neredeyse aynen kopyalanan diğer temel direklerini ise bu yazıda ortaya koyacağım. Böylece benim, gelişmekte olan bir devleti (TC’yi) esas alan neo-faşizm konusundaki teori demeyelim de, daha gerçekçi ve mütevazi bir niteleme ile, saptamalarımı tamamlayacağım.
09:47 - Kürdistan Köy Devletleri..
20:09 - Kürdistan ve Kürtler’in tarihi, zalimlerin zulm talimi yaptığı toprakların çığlığıdır. Horasan’dan (Parthia’dan), Halys Kavsine (Kızılırmak), Kappadokya’dan Kilikya’ya, Zagroslar’a varıncaya kadar kan kokar Kürdistan..
11:46 - Bugün, “bugün” adlı gazetede çıkan bir haberi alıntılayarak yazıma başlıyorum, şöyle: Saat: 08.46.. Libya’yı BM’de Nikaragua temsil edecek..
10:16 - Kürdistan dahil, Türk Devleti’nin üstünde yükseldiği topraklarda yaşayan halklar, şu anda bloklaşmak isteyen partiler dışında, hayret edilesi bir duruş sergiliyor, bir türlü demokratik bir tavır sergileyemiyorlar. Sanki demokrasinin bütün yükünü sadece Kürtler ve sosyalistler yüklenmeli imiş gibi bir duruşları var bu insanların.
15:11 - Libya “Savaşı” (siz başka savaşlara hazırlık manevrası olarak okuyunuz) bize çok şeyler öğretmiş bulunuyor. Benim çabam dünyaya karşı savaş açmaktansa, büyük güçlerin ve bu savaşın bir vidası haline gelmiş olan yüzsüz Erdoğan Faşizmi’nin yüzünü bu savaş dolayısıyla teşhir etmektir.
21:58 - AKP Faşizmi, şimdiye kadar kanunlarla, anayasa değişikliği ile sağlama aldığı ve insanların tümünün layık olduğu hangi gerçek bir hakkı tanıdı? Ben görmedim.. Bütün yaptığı laf kalabalığının ardına gizlenerek, hem büyük mesafe katettiği Türk-İslam rejimini daha da belirgin kılmak, hem de bu noktadan yola çıkarak dünyanın en tuhaf anayasısının gölgesinde kurumsallaşmış ve gittikçe kökleşmekte olan AKP faşizmini tüm kurumları ile yerine oturtmaktır.
09:41 - Toplam dört cilt olarak planlanmış olan bu çalışmamın geri kalan kısmı çerçevesindeki yazılım aşaması, sağlık durumumdan dolayı çok ağır ilerliyor. Fakat direniyorum ve yazmaya devam ediyorum.
08:39 - Erdoğan fırsat buldukça kükremek için Avrupa’yı seçer.. Nedeni; “yedi düvele meydan okuyan lider” görüntüsü vererek Türk Devleti’nde girdiği faşist yolu daha da yürünür hale getirmektir. Seçim öncesi iyi prim yapan bir kurnazlıktır bu.. İşte Davos’ta yaptığı garip “çıkış”ı, AKPM’de yaptığı konuşmada coşması, sağa sola fırça attığını sandığı tavrı bundandır.
22:37 - Şunu iyi bil ve gör! Her Kürt Yurtseveri Kışanak’tır, Zana’dır, Tuncel’dir, Dicle’dir, Yıldız’dır! Her Sosyalist Kürkçüdür! Yutturma kimseye, ben bilmem deme! Kararı veren YSK’dir deme! Şerefsizliğin bile şanına leke sürecek kadar düşme! Sorumlu sensin.. Sorumlu doksan yıllık Faşist rejimdir ve rejimin son versiyonu olan AKP Faşizmi’dir.!
21:09 - Türk Halkı’ndan bazı insanların da katkısı ile Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu AKP’ye, MHP’ye, CHP’ye, YSK denilen kuklaya ve iç ihanete karşı büyük bir zafer kazandı. Bu zaferin kazanılmasında en önde yürüyen Kürt Kadını rüştünü, bu eylemdeki cesareti sayesinde ıspatlamıştır. Ayla Akat Ata ayağından yaralandı.. Emine yürüdü, Sebahat yürüdü, Gültan yürüdü.. Çarşaflısı, özgür kafalısı her inançtan Kürt Kadını sokalarda sabahladı.
20:42 - Geçenlerde BDP Eski eş başkanı Selahattin Demirtaş bir demeç verdi. Olaylarda şehit düşen Halil İbrahim için Türk Hükümeti’nin özür dilemesini istedi.. Bu istem bir TV yayınında Türk Hükümeti’nin bilmem ne Bakanı Cemil Çiçek’e iletildiğinde herif öyle bir celallendi ki, vay ki vay! “Türk Hükümeti çocuk kaatillerinden nasıl özür dileyebilir” mealinde boyunu aşan bir cevap verdi.
21:11 - Bana sürekli olarak sorulan bir soruya cevap vererek yazıma başlamak istiyorum. Okuyucular, neden Erdoğan’ı “Duçe” diye isimlendirdiğimi, Duçe’nin ne anlama geldiğini sorarlar. Cevaplayayım: Duçe, latincedeki “dux”tan gelir ve lider demektir. Ama nasıl bir lider? Tabii ki mucidi olduğı faşist şekillenişin lideri..
11:30 - Amerikan proletaryasının 1 Mayıs 1886’da canını ortaya koyarak yarattığı birlik, dayanışma ve mücadele günü yeniden doğum sancıları çekerken, İşçiler yeni ruhla meydanlara doluyorlarsa, Dünya işçileri “sarı”laşmış önderlere inat büyük değişim için yürüyorlarsa, İşçi Enternasyonal’i pratikte yaşıyorsa,
08:27 - Meydanlara indiniz, Milyonlarla ifade edilen sayıda emekçi, kadın ve işsize karıştınız. Damla iken sel haline geldiniz. Kiminiz Taksim’e, İstanbul’un güneşine akın ettiniz Zaaaptettiniz o güneşi..
19:51 - O, bana kalırsa böyle ölmemeli idi. Bir Kürt peşmerge-gerilla karması timin bu caniyi infaz etmesi daha uygun düşerdi.
12:40 - Erdoğan’ın “Kürt Meselesi yoktur, tek tek Kürd’ü(m)ün sorunları vardır” demesi, sağır sultanın da duyabileceği kadar açık bir aşağılama ve savaş ilanıdır. Çok açıktır ki hiç bir şey artık eskisi gibi olmayacaktır. Oldukça karmaşık bir süreçten geçerek bu noktaya varan rejim, tüm Ortadoğu Coğrafyası’nı kana bulayacak adımların da vidası haline gelen bir devlet makinasının başındadır. Duçe bu kapsamlı savaşı ilan etmeden önce de başlattığı rehin veya esir alma fiililerini daha da açık hale getirmesini iki ana antlaşmaya bağlıyorum:
20:34 - Türk Devleti’nin hakim olduğu coğrafyada gündem hep yapaydır. Asıl gündem daima arka planda kalır. İktidar, hele kaz adımları ile faşizme doğru ilerleyen Erdoğan tipi iktidar, yapaylık konusunda selefleri olan Hitler, Musolini, Franco ve Salazar gibi faşist-Nazistler’in papucunu dama atacak kadar ileri gitmiştir.
09:22 - Kürtler’in ve däåer demokratlarin birlik çabaları gerektiği yere taşındıkça Erdoğan Liderliği’ndeki Türk Devleti’nin kudurganlığı daha da belirginleşiyor. BDP, KADEK, HAK PAR, DDKD, Dini yönü ağır basan Kürtler, tek tek şahsiyetler, Süryaniler ve Türk gerçek sosyalist hareketlerinin taraftar veya yöneticilerinin, seçim-2011 günlerinde tek ses haline gelmeleri ile paralel olarak Türk Askeri’nin, polisinin, sistem partilerinin, görsel basınının, MİT’inin, Özel Harp birliklerinin fiili saldırıları büyük bir hızla yayılmaya, can almaya başladı..
09:52 - Kürt Tarafı gün geçtikçe birliğini pekiştiriyor, saflarını sıklaştırıyor. İbrahim Güçlü adlı kişilik ne kadar uğraşsa da, bazı işbirlikçi kişilikler birliği içten vuramıyorlar. Hatta Ümit Fırat bile, Adem-i Merkeziyetten, ana dil eğitiminin vazgeçilmezliğinden dem vuruyor, savunuyor. Bu red edilebilir mi? “Ümit, Sen geçmişte şunları söyledin, öyle ise ‘tu kakasın’” denilebilir mi? Daha da artacağız. Saflar daha da sıklaşacaktır. Şehit kanı boşa akmamış olacak.
20:15 - Başlıbaşına bu sözler bile Türk Devleti’nin, Türk Hükümeti’nin, Türk Özel Harp Dairesi’nin ve Türk savaş makinasının yaşadığı çıkmazı ifade eden bir anlam yüklüdür. Bu, büyük bir hayal kırıklığının dışavurumudur.. Zalimin özgürlük anlayışının kırılıp döküldüğü bir cümledir bu..
21:31 - Çoğu insanımız benim yazılarımı sert bulur. Yazılarımla ilgili çok sayıda dosça uyarılar bile aldım. Bu durumda kendim de zaman zaman; “acaba ipin ucunu kaçırıyor muyum” diye kuşkulanmadım değil. İşte tam da böylesi bir ruh hali yaşarken ROJ TV’yi daha dikkatle izleyerek halkın eğilimini saptamaya çalıştım.
12:02 - Başka gün yok! Duçe’nin yürüyüşü, sandıkta, bacakları kırılarak durdurulmalı.. Gün bu gündür.
19:01 - Yani bir hükümetin Başı’na bu yapılır mı? Ne istiyorsunuz bu ayakkabısı yırtık iken siyasete giren, bir kaç milyarcık dünyalık yapan adamdan? Ayıp değil mi bu yaptığınız? Bakın Kürdistan’ın cağrafyasını bile biribirine karıştırmış zavallıcık. Çolig’e, kendi adlandırmaları ile Bingöl’e gidiyor ve “cevap verin Diyarbakırlılar!” diyecek duruma getirmeniz iyi mi?
13:28 - Fazla uzatmadan söyleyeyim ve içten kaydedeyim; Seçim2011’de Blok büyük bir zafer kazanmıştır. Bu zafer, davaya olan sarsılmaz bir inanç, çelik bir örgütlenme, büyük bir fedakarlık ruhu ve yüksek bir enerji sayesinde kazanılmıştır. Tabii ki Sayın Öcalan’a olan sonsuz bağlılık, gerillaya bağlılık, geçmişi geleceğe bağlayan tarih bilinci bu başarının temelindeki yürütücü enerjiyi yaratmıştır. Zaferin tüm mimarlarını kutluyorum. Bunun izlediğim en son seçim olduğunun bilincindeyim. Bundan dolayı içimden geldiği gibi yazacağım..
11:52 - Ben bu yazımda da, her zaman olduğu gibi, hiç bir şekilde politik davranmayacak, sadece gerçeklere bağlı kalacağım. Dersim Olayı, öyle akşamları kurulan içki sofrasında öfkelenip üstüne yazı yazılacak bir olay değildir. Kökleri çok derinlerdedir bu olayın.. Dersim’i anlamak için derin bir tarih bilgisi ve giderek bir tarih bilincine sahip olmak gerekir. Bu ise her babayiğidin kârı değil. Ortaya bu kez Dersim için çıkan ve onu “kara yara” olarak niteleyen AK, gargara cümlelerle, tıpkı Çolig’e yaptığı gibi, Dersim’i de karalayamaz. Buna da müsaade etmeyeceğiz. Ama bilim yolunu terketmeden.
12:22 - İki ayrı kişilikte insan. İki ayrı cephede. İki ayrı güce dayanan. İki ayrı menfaat grubunun sözcüsü.. Biri Hatip.. Diğeri Recep. Peki kim kimdir şu an cereyan eden kavgada?
08:14 - e-mail yerine
17:13 - Türk Meclisi’nin ortak metninden: “Hiçbir güç, Türkiye devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü sarsamayacaktır. Milletimizin birliğine, ülkemizin bütünlüğüne ve devletimizin tekliğine karşı girişilen siyasi ve silahlı saldırılar neticesiz kalmaya mahkumdur.”
23:01 - Türk Devleti’nin başları Kürd’ün kendisini korumak için geliştirdiği her eylemden sonra bir biri ardına şiddetli kınama cümleleri kurarlar. Türk Sistem içi basını ve TV’leri ise basmakalıp gözyaşı cümleleri kurar, cahil kitleleri tahrik ederek sokağa çıkmalarını ve Kürd’e saldırmaları için ortam yaratırlar. Bu hep böyle olmuştur..
20:56 - Dört bir yanı ateşler içinde yanan bir ülke, Toprağa beden verilmeyen günün bulunmadığı bir savaş yaşıyorsa..
15:47 - Türk Devleti’nin neo-faşist sözde İslamistler tarafından ele geçirme yürüyüşünü başından beri bilimsel olarak olarak ortaya koymaya çalışmış ve sonraki safha için öngörülerde bulunmuştum. TSK’ne karşı şu günlerde kazanılan zafer hazmedilebilirse, artık Başkanlık Sistemi’nin önündeki engeller de kalkmış olacaktır. Erdoğan duçeleşme yolunda önemli bir virajı aşmış bulunuyor
16:19 - Hava biraz bozduğunda canı çok kıymetli olanların sağda solda korunak aradıklarını görürsünüz. Hele bir de fırtına kopmuşsa ağaçlardaki zayıf yaprakların kopup gittiğini sadece seyredersiniz. O yapraklar için yapacak hiç bir şeyiniz olamaz.. Zayıftılar.. “Ana” denilen gövdeye tutunmayı bile düşünmediler.. Rüzgara kapılıp gittiler..
19:55 - Bence Türk Hükümeti ve müttefikleri iki yıldır Kürdistan çapında bir sindirme ve yoketme planı uyguluyorlar. Bu plana Amerikalılar’ın bölge komutanlığı da onay vermiş gibi görünüyor.
11:23 - Erdoğan’a cevap derhal Amed “barış anaları” grubundan geldi: “Kürtler için bıçak kemiğe dayanmıştır!”
17:40 - Savaşta kural tanımayanlara, Kurtuluş mücadelesini “terörizm” olarak okuyanlara, Bir avuç petrol ve kaynak uğruna Kürdistan’ı ve giderek Kürd’ü yoketme planlarına ışık yakanlara, Antalya’da, İzmir’de, Bodrum’da, Kuşadası’nda, Altınkum’da, İstanbul’da Orasını burasını yakıp Türk Devleti’ne para yağdıranlara,
09:42 - Münafık Erdoğan uzun bir hazırlık döneminden sonra kararını verdi ve ordularına “ileri” emrini iletti. Savaş artık bir realite haline gelmiştir. Kürt Halkı kendisi olma kararlılığının bedelini bir kez daha ödüyor ve istilacılara karşı bütün hatları ile direniyor.
10:08 - Kitleler yürüyor.. Biraz yetersiz.. Neden? Bugün bize karşı savaş ilan eden bir düşmana karşı var gücümüzle durmayacağız da ne yapacağız?
20:12 - Türk Devleti’nin psikolojik savaşı yürütüş şekline, sundukları yalanların kabalığına, propagandadaki acemiliklerine baktığımda bir komedi filmi seyrettiğim sanısına kapılıyor, gülüyorum..
09:30 - Savaşı beklerken tahlil hastalığının gölgesinde kalem oynatamayız, tuşlara sorunsuzca basamayız. Alçaklar gelirken ukalalık yapılmaz. Topyekun savaşa karşı topyekun direnişin içinde oluruz. Bu hep böyle olmuştur, yine böyle olacaktır. 1992-93.. 1997’deki topyekun saldırılar.. 24 generalli Murat Savaşı.. 1998 Komplosu.. Zap’ta düşmana atılan dayak.. “Güneş operasyonu” karanlığı.. Unutulmadı.. Gerilla ve Halkımız elele vermiş, yeni bir destan yazmaya hazır bir şekilde beklemektedir..
10:57 - Türk “islami faşizmi”nin şefi Erdoğan, Türk Devleti’ne yaraşır kalleşlikte ve kirlilikte bir Kürt-Türk Savaşı’nı yönetiyor. Bu unsur gittiği her yerde, yönettiği veya katıldığı her toplantıda adiliğin en hasını göstermekte bir beis görmüyor.
11:04 - Türk Devleti hiç bir meşru devletin içinde bulunmayı kabullenemeyeceği bir çamur batağına balıklama atlamış durumdadır. Ortadoğu’da maskesi düşmüş, İsrail’in nerede ise açık hedefi haline gelmiş olan bu taşaronun, İran ile oluşturduğu ve ABD’nin de desteğini aldığını söylediği anti-Kürt cephesinin de sağlamlığı testtedir.
19:46 - Türk Devleti Mustafa Kemal’den beri Kürdistan’da inanılmaz bir faşizan tırmanış sergilemiştir. Bu tırmanış 1980 Darbesi sonrası tam bir beyaz soykırıma dönüşmüştür.
22:41 - Önümde compüterim, kulağımda “Berfo.. Berfo” diye haykıran Sevinç Eratalay’ın içe işleyen sesi.. “Dağların kızı berfo” beni, halkıma karşı suç işleyerek, elde silah dağların yolunu tutmadığım günlere götürdü.. Ne diyordu Güney Amerikalı Enternasyonalist Devrimci Che: “Devrim için savaşmayana devrimci denmez!” Kürt Abdullah Öcalan ise anlamlı bir cevapla Kürdistan’dan el veriyor: “Savaşan güzelleşir, güzelleşen sevilir”..
18:35 - Şu anda gelinen noktada Türk Devleti düzeyinde, Erdoğan’ın sinsi, yalan dolu vicdansız metodlar kullanılarak, “islami” faşizmi inşa süreci yaşanıyor.. Oldukça sinsi ve sırtını bazı pazarlıklarla ABD’ye dayamış vaziyette adım adım ilerleyen bu adam, yaşanan süreçte faşist anayasasının kalan bölümlerini tamamlama uğraşısı içinde. Ama ABD ile ilgili hesapları, Kürt Halkı’na karşı yürüttüğü terörün ayyuka çıkması üzerine tutmayacak gibi görünüyor. Bir not olarak buraya düşürüyorum
13:25 - Dün geceden beri Kürdistan Gerillaları ile inkarcı-ilhakçı Türk Devleti’nin seçkin askerleri arasında çok yoğun bir savaş cereyan ediyor. Bu savaşı dünya ajansları şöyle duyumaktadırlar:
07:34 - Kürt Kasabı Saddam’ın deyimi ile “bütün savaşların anası” başladı. Tankları, topları, uçakları ve cobraları ile geliyorlar! Karşılarında iman dolu yürekleri ile bir avuç özgürlük için tek sermayeleri olan canlarını ortaya koyan mazlum Kürt Milleti’nin seçkin evlatları duruyor..
08:07 - Yazıma önce NATO’nun çok sevindiği bir linç olayı ile başlıyorum. Evet, Libya’nın başeğmez Lideri Kaddafi, “Vahşi Batı”nın yönlendirdiği işbirlikçiler tarafından linç edildi. Obama ve Kürt Düşmanı Little Rock’lu Clinton bu linçi büyük bir sevinçle karşıladılar. Türk Yönetimi ve doğum yapan eşinin yanından ayrılmayan Fransa Devlet başkanı ise bayram ediyorlar.
13:59 - Bugün meydana gelen orta büyüklükteki depremde Van’daki yurttaşlarımızın can ve mal kaybına uğradıkları konusunda bilgiler ajanslardan geçiyor.
19:36 - Erdoğan Faşizmi’nin haber ambargosuna rağmen, Türk Devlet yetkilileri’nin yalanları dikiş tutmuyor, lime lime dökülüyor. Bu yalanların yarattığı psikolojik destek eşliğinde çirkin, kirli ve gereksiz bir savaş tırmanarak devam ediyor.. Buna karşı ise “Kürdistan Kürdistanlılar’ındır” şiarı ile ayağa kalkmış olan tarihin en eski halkı gözünü kırpmadan ölüme meydan okuyor, direniyor.
15:29 - Sen şimdi maddi varlığınla canavarların elindesin. Ama manevi varlığın her zaman olduğu gibi, özgürce bizi aydınlatmaya devam ediyor. Başını gövdenden ayıran kin dolu zavallılara mutlaka bir yerlerden bakıp gülüyorsundur. İster evrene karışmış ol, ister dinlerin cennetlerine yerleşmiş ol.. Sen evren varoldukça varolmaya devam edecek, canavarların korkulu rüyası olmaya devam edeceksin..
19:12 - Partin olan AKP’nin grup toplantısında çekilen filmdeki yüz hatlarını oldukça iyi tahlil ettim. Bir doktor olarak psikolojini, psikolojik savaş (PS) konusunda yayınlanmamış bir kitabı olan “yarı uzman” biri olarak mimiklerini, söz seçimindeki zavallılığını, Delil kullanmaktaki endişelerini defalarca inceledim. Sonuçta şu teşhiste bulundum: Endişe her tarafından dökülüyor! Korkuyorsun!
16:40 - Fethullah adındaki lafı bile edilmeye değmeyecek kadar cahil olan ve ABD tarafından “örnek islami model” olarak sunulan yeni Türk Faşizmi’nin ideologu olan bu unsur, maalesef örümcek bağlamış kafası ile hem Güney’de, hem de Kuzey’de Kürt Halkı’nın yeni belası haline gelmiş bulunuyor..
15:50 - Fethullah’ın duruşu aslında Türk Devleti’nin ve müttefiklerinin yeni Ortadoğu’daki “duruşu”dur. Barbarlar, müttefiklerinin desteğinde bu kez bütün güçlerini ortaya koyarak uygarlığın Ortadoğu’daki son kalesi olan Kürdistan’ı da yerle bir etme iradelerini ortaya koymuşlardır. Bu yolda ilerlerken, kendilerini vicdanlı davranmaya davet eden dünya halklarına da adeta meydan okuyan bir yönelim içindedirler.
08:27 - Kürdistan.. Dünyanın gem vurulmaya çalışılan en büyük denizidir. Bir zamanlar Horasan’dan Grekland’a, oradan Rus Stepleri’ne kadar uzanan bu okyanusta kimler boğulmadı ki? Nerede istilacı Babilliler? Nerede O Deniz’i haraca bağlayan Asuriler? Nerede Turani istilacılar? Nerede Moğol Kaanı Cengiz? Nerede o Timerê Leng? Araplar, Farslar.. Hepsi yok etmeye kurutmaya çalışmadı mı Bu Okyanusu? Onlar, estiler, gürlediler ve gittiler. Şimdi sıra Turani elbisesi giymiş olan devşirmelerde..
19:22 - Alman Şansölyesi Merkel çok doğru bir tesbitte bulundu. Evet, Merkel’e göre Avrupa II. Dünya Savaşı’nın sona erdiği 1945’ten sonraki en karanlık günlerini yaşıyor.. Bu gerçek bütün dünya için geçerlidir. Acaba yeni bir boğuşma söz konusu mudur? Dünya yeniden mi kurulacak?
22:39 - Merhaba! Disa Hu! Şu geçen günlerde biraz hastane yemeklerini özlemiştim.. Kısa bir süre kaldım orada. Bu arada eşim beni kıskandı, o da yattı.. Sonra potansiyelimi kaybetmiş olacağım ki unutkanlık devreleri geçirdim. Ama hastalığa ve fiziki yok olmaya bir milim prim vermediğimi bilenler bilir. Bu direniş sayesinde ayakta kaldım.. Şimdi elimden geldiği kadar aranızda olacağım. Evet ölüm hoş geldi ama bugün “ölmek için iyi bir gün” değildi..
23:12 - Erdoğan nihayet ameliyatlarını bitirdi ve “Kore Seferi”’ne çıkarak zoraki” sevgilisi Obama’ya kavuştu. Yanına aldığı MİT Müsteşarı ve dört bakanı ile bir yandan caka sattığını sanarak dolaşırken, öte yandan tüm dikkati ile Washington mukimini kollayıp durdu. Erdoğan, Obama ile görüşecekti.
14:50 - Yazı yazamadığım süre içerisinde, bizzat evde ziyaret eden, telefonla arayan, yazılı olarak hal-hatır soran ve ilk yazıdan sonra yeniden destekleyen, eleştirileri ile konuları zenginleştiren tüm arkadaş ve yurttaşlarıma teşekkür ediyorum. Eleştirilerinin devamı bana güç verecektir.
15:52 - BDP seçilmişleri, 14 Temmuz’da Amed’de PKK’li zindan fedaisi 4’ler’in de hatırasını içeren kapsamlı bir miting düzenledi. Miting;
19:14 - İdris Naim Akbaba’sı (Şahin değil) yeniden sahneye çıkarıldı.. Benzer bir olayda neredeyse aynı duruma düşürülmüş olan Peyami safa’nın oğlu için ne demişti Nazım Hikmet:
12:32 - Yazacak çok konu birikti. Türk Devleti’nin fiili ve diplomatik saldırıları, Kürtler’i bölme çabaları, elinin altındaki insanları enterne etme furyası bunlar arasında sayılabilir. Bunlara karşı direnen BDP’nin ve gerlla’nın (liderinden en son neferine) siyasal çabaları her türlü takdirin üstündedir. Öz gücüne dayanmayı prensip edinen, ulusa, davaya ve kendi yürüyüşüne sonuna kadar inanan Kürdistan Hareketi derslerle dolu bir mücadele geleneği yerleştirmiştir..
17:25 - Zerdüştilik denilince Gathalar’da şekillenen sistem kastedilir.. Bunu öncelikle kaydedelim.. Ben Zerdüştilik ve giderek Kürdistan’daki mitolojik eğilimleri 23 yıldan beridir araştırıyor ve neredeyse her adımda yeniden düşünüyorum. Daha önce öğrendiklerimi çoğu kez takviye ediyor, ama yine de fazla seyrek olmamacasına, yepyeni ve daha önce öğrendiklerimi gözden geçirmemi emreden bulguları beynime nakş etmek durumunda kalıyorum.
21:31 - Gultan, Kürt Halkı’ndan “olur” almış bir vekil.. Gultan bir ana.. Gültan bir eski harp esiri.. Şimdilerin savaşçısı bir kadın..
09:32 - Türkler’in büyük bir çoğunlukla desteklediği AKP, bir nevi İslam, “Erdoğan İslamizmi”, İslam’ın bütün kurallarını çiğneyerek ilerliyor. Bu dışa bağımlı, yöresel bir faşismdir. Kurumlaşma çabalarına hız vermiştir. Bu yeni ve İslam’ı dahi istismar ederek ilerleyen Erdoğan faşizmi artık gül bahçesinde değil. Kısacası Türk Devleti’nde kurumlaştırılmaya çalışılan faşist yapı durmadan yıkıyor. Ama yenisini dış ve iç engellerden dolayı hala kuramıyor.
22:08 - Buradaki başlık aslında Kur’an’daki bir ayette geçer. Bir bölümü itibarı ile ayetin aslı (mealen) şudur: “Tebbet yeda ebi Lehebin”. Ebu Leheb, Hazret-i Muhammed’in iflah olmaz bir müşrik olan amcasının adıdır. İşte “ellerin kurusun Ebu Leheb” diye başlayan bu sureye göre Ebu Leheb’in cehennemde yanacağı, eşinin de onunla birlikte yanacağı bildiriliyor.
19:49 - Sağlık problemim, Kürdistan’daki gelişmelere paralel olarak kötüleşir veya biraz düzelir. İşte ben, son zamanlarda gelişen büyük kırsal alan çatışmaları, sokak savaşları ve esir kampları direnişleri gibi muhteşem olaylarda bir şey yapamamanın ezikliğini yaşayarak potansiyel düşüklüğüne girmiş bulunuyorum. Şu anda tuşlara basabilmemi kinimin vardığı seviyeye “borçlu”yum.
17:19 - Erdoğan takımı, geçenlerde “birdenbire” Şemdin Sakık’ı piyasaya sürdü.. Alın işte, konuş konuş bitmeyecek bir gündem maddesi daha.. Şemdin daha önce “hayalet tanık” rolunda idi.. Fakat her ne olduysa oldu, yüzündeki perdeyi indiriverdi ve “ben asıl adımla “Şemdin’im” deyiverdi.
16:03 - Keyfin pek yerinde değil gibi.. Çok kötü görünüyorsun.. Yazık. Danışmanların da olmazsa sende ne zamanlama kalmış, ne de konuşma kaabiliyeti.. Be adam (müsveddesi) sana padişahım, bir psikiatrise görün” diyen de mi yok? Eminim böyle diyeni yargıç denilen memurlarına teslim edip zindana tıkarsın..
13:08 - 1996 24 eylul'de Amed Zindanı'nda meydana gelen katliam dolayısıyla "Torture Abolition and Survivors Support Committee-TASSC tarafından ingilizce olarak yayınlanan yazımı burada takdim ediyorum.
17:55 - Onlaarın hatıraları önünde, Stockholm’da düzenlenen mitingde saygı duruşunda bulunarak eğildim. Onlar tarihi yazanlardı. Tarihi yaşayanların onları anlaması elbette zaman alacaktır.
19:24 - Başınız sağ olsun Sayın Kalkan..
15:46 - Son zamanlarda PKK’yi eleştirmek, Türk Devleti’nin işlediği bütün suçları bu örgüte yüklemek, onun 14 yıldır zindanda tutulan liderine, Türk Psikolojik Savaş makinasının dahi kullanmadığı kelimelerle saldırmak Kürtler’in bir kesimi arasında moda oldu. Sayın Öcalan’a, PKK’ye ve Gerilla Liderliği’ne eskiden de saldırılıyordu. Ama bugünkü kadar ve bu derecede edepsizce ve işbirlikçi bir temelde geliştirilen organize bir psikolojik saldırı görülmedi. Öyle ki Demokrat Türk Gazeteciler bile bu Kürt Lider eskilerini açıkça ”sahtekar”, “işbirlikçi” olarak nitelemeye başladı..
19:53 - (Bu yazıyı sonuna kadar tarafsız bir gözle okuyunuz).. görüşlerimi sunduğum yazılarımı ortaya döktüğüm makalelerime uzun bir ara verdim, bunu biliyorum. Fakat bu gecikmeyi sakın ola ki kişilere olan kırgınlığıma bağlamayın. Kişiler Kürt başkaldırısına yardım ettikleri sürece BANA ŞURADA VEYA BURADA KULAĞIMA GELECEK ŞEKİLDE KÜFÜR DAHİ ETSELER Sirac Kekuyon'u küstüremezler. Çünkü benim için esas olan Kürdistan'ın özgürlüğü veya bağmsızlığıdır. Bu hedefe kilitlenen her cana merheba diyorum.
19:15 - BDP ve blok yer sarsıcı bir seçim zaferi kazandı. Canla başla çalışanları, yani parti önderleri sokaktaki çocuğa kadar halkı kutlarım. Başarı çalışanların oldu. Umarım yan gelip yatanlar bundan ders çıkarırlar.
12:12 - Yer; Lice Bir Kürt genci giriyor nizamiyeden içeri.. Türk Bayrağı'nın asılı olduğu direğe tırmanıyor ve oradaki bez parçasını indirerek nizamiye kapısından çıkıp gidiyor..
09:35 - Önce kısa bazı ön cümlelerle olaya bakalım.. Irak Başbakanı Nuri el-Maliki ABD'den hava desteği istedi. Bunun verilip verilmeyeceği meçhuldur. Bugün son dakikalarda savaş uçaklarının Işid mevzilerini bombaladığı haberi Bağdat kaynaklı olarak yayınlandı. Uçakların Irak Rejimi'ne ait olduğu Bağdat kaynaklı olarak belirtildi.
19:45 - Irak Başbakanı Maliki bugün yayınlanan çok ciddi ve Irak'ın askıda bırakılan soronlarına ışık tutan TV demeci verdi. Aldığım haberler doğru bir kaynaktan alınmadır.
Sirac Kekuyon